Ketojenik Diyet
Son dönemlerde oldukça popüler hale gelmiş ; karbonhidratsız ve yağlı beslenme olarak bilinen ketojenik diyet hakkında evcillerimiz söz konusu olduğunda ne düşünmeliyiz ?
Ketojenik demek gerçekten bu kadar basit bir beslenme biçimini mi ifade ediyor ?
Ketojenik Diyet Parametreleri nelerdir ve neyi elde etmeyi amaçlıyoruz ?
- Düşük İnsülin seviyesi
- Düşük Kan Glikoz seviyesi
- Yüksek ketonlar
Peki ama düşük kan şekeri ve yüksek ketonlar kötü değil miydi ? nasıl oluyorda amaçlarımız oluyorlar ?
Evet Ketoasidoz kesinlikle tehlikeli ve kötüdür. Tanımına baktığımızda nedir bu terimlerin karşılığı?
“Ketozis ve ketoasidoz her ikisi de vücutta keton üretimini içerir. Bununla birlikte, ketoz genellikle güvenli olmakla birlikte, ketoasidoz hayatı tehdit edici olabilir. Beslenme ketozu , vücut glikoz yerine yağ yakmaya başladığında oluşur. Ketozu indüklemek, insanların kilo vermelerine yardımcı olabilecek yüksek yağlı, çok düşük karbonhidratlı bir diyet olan ketojenik bir diyet veya keto diyetinin amacıdır.
Ketoasidoz, vücut tehlikeli derecede yüksek miktarda keton ürettiğinde ortaya çıkar ve genellikle tip 1 diyabetin bir komplikasyonudur.”
Yani yüksek kan şekeri ve yüksek ketonlar dediğimizde ketosidozdan bahsedebiliriz.
Ketonlar,şeker hücrelere ulaşmadığında vücudun yapabileceği bir enerji kaynağıdır. Vücut ve hücreleri enerji için ketonları kullanabilir ve çoğu zaman kullanacaktır. Diyabetik bir durumda, kan şekerinin çok yüksek olduğu durumlarda ketonlar üretilir. Ama hücreler hala enerji için açlık çekmektedir (sağlıksız) .Bu sağlıklı bir hayvandaki ketonlarla aynı şey değildir. Ketojenik diyet uygulayan hayvanlar, sağlığı iyileştirebilecek ketonlar oluşturabilir.
Glikoz – vücut enerji için glikoz kullanır, karbonhidratlar vücutta hızla glikoza dönüştürülür. Normal kan glikoz seviyeleri yaşam için gereklidir, ancak enerji için vücuttaki tek kaynak bu değildir.
Glikoz, enerji için kan dolaşımından hücrelere geçer, ancak aynı zamanda kanser hücreleri tarafından çoğalmak için de kullanılabilir. “Normal” glikoz seviyeleri hakkındaki fikirlerimiz, tüm koşullar için ideal olmayabilir.
AmpK- vücudu Ketozise sokar ve vücudun hücre çoğalmasını durdurmasına yardımcı olur.
Glikozun sınırlı olduğunu algılayan AmpK, karaciğere hücrelerde enerji olarak kullanılmak üzere ketonlar (kısa zincirli yağ) yapmasını söyler.Bu, kanser büyümesini durdurmaya yardımcı olabilir çünkü Ketonlar kanser hücreleri tarafından üreme için kullanılamaz.
(yani ketonlar mTOR tarafından kullanılamaz)
mTOR- “fotokopi makinesi “, her zaman hücrelerin kopyalarını çıkarır. Eğer onu durdurursak, kanseri durdurabiliriz.
İnsülin, mTOR’u besleyen şeydir – yani “fotokopi makinesini” uyanık tutmaya yarayan bir kahve gibidir. Bilim çevreleri insülin için, gaz pedalına basan ayak benzetmesini de kullanır. Yani İnsülin, kanser hücreleri tarafından üremek için kullanılır.
Şekerden (karbonhidrat) kurtulursanız, vücuttaki insülini azaltırsınız ve “fotokopi makinasına kahve vermeyi bırakmış olursunuz” ve böylece uykuya dalar ve hücrelerin kopyasını çıkarmayı bırakır (kanser).
Protein ayrıca insülin oluşturur, bu yüzden bunu da değerlendirmemiz gerekir. Yaşamın devam etmesini sağlamak için yeterli seviyede olmalı , ama çok fazla değil.
Bir hayvanı ketosise sokmak, belirli sürelerde yağı arttırarak adaptasyonunu arttırmayı sağlayıp, daha sonraki periyotta ise yağdan daha fazla olacak şekilde protein % sini tekrar artırmak şeklindedir. Yavrularda ketojenik bir beslenme düşünülüyorsa, verilen gıdanın büyüme aşamasına uygun olarak hazırlanması gerekir. Makro ve mikro besin değerleri çok iyi ayarlanmalıdır. Karbonhidrat içeriği sıfır olan aşırı yağlı bir diyet ketojenik değildir! Karbonhidrat içermeyen yağlı bir diyettir ve vücut glikoz için farklı bir sistemi ( gluconeogenesis) devreye sokar, bu sistem devreye girdiğinde ise verdiğiniz protein ciddi anlamda yüksek seviyede kaliteli ve sindirilebilir olmak zorundadır ki vücut bakım ve onarım için arayıpta bulamadığı glikozu proteinden çektiğinde bu sefer sistemin normal çalışması için gerekli olan proteinden alacakları eksik kalmasın. Kaş yaparken göz çıkarmak akıllıca değil yani.
Ketojenik diyet ile beslemeye karar vermek için , öncelikle evcilin kan glikoz seviyeleri ve keton seviyesini ölçtürmelisiniz. Yani ketojenik beslenme bir akım ya da moda değildir, buna ihtiyacı olan canlı için yardımı olabileceği düşünülen bir beslenme biçimidir. Ve henüz üzerinde tartışmalar devam etmektedir.
Evcil hayvanının ketojenik diyete ihtiyacı olduğunu düşünenler için öncelikli olarak tavsiyem, mTOR’u beslemekten kaçınmaları. Köpekler için konuşacak olursak gıdadan sürekli olarak beslenen mTOR’u beslememek için en kolay yapılabilecek şey köpeklerinizi sofra artıklarından, aşırı beslemekten kaçınmanız, aralıklı oruç tutturarak vücudu kendi kendini onarma sistemini çalıştırabilmesi için dinlendirmeniz olacaktır.
Sağlıkla kalın.
B.N.B